27 Aralık 2012 Perşembe

Kıvırtık kız Feza Ceren :)

Bu kız ne tür müzik çalarsa çalsın hemen dans etmeye başlıyor.
Geçenlerde radyodan çalan Türk Halk Müziği parçasını da kendince modernize ederek yorumladı.
 İzleyelim bakalım :)


Yaklaşan Yılbaşı...


Yeni yıl, 
yeni umutlar, 
yeni planlar, 
yeni dostluklar, 
yepyeni yaşanacak günler...
Geride bıraktığımız kocaman bir sene...
Bir yıl daha büyüyen kızım ve 
Katlanarak büyüyen sevgimle sevgili eşim...
Hep içimde yeni umutlar yeşertir yılbaşları...
Mutluluklarla, dostluklarla, güzelliklerle 
Bir yeni yıl daha geçirmeniz dileğiyle...
Sevgiler...

25 Aralık 2012 Salı

Koca göbekli minik yavru!

Dün akşam işten eve geldiğimde her akşam yaptığım gibi Kürşat'ı ekmek alması için aradım.
Arabanın hoperlöründen konuşuyordu,
bi anda arkadan bi ses geldiğini farkettim minik bir havlama sesi????
Nasıl yani?
Arabada köpek mi var?   dedim:)))
Kürşat koptu, senden de bişey kaçmıyor sana bir süprizim var iş yerinin yeni köpeğini 1 günlüğüne sana getiriyorum dedi.:)))
Bendeki sevinci anlatamam 20 günlük şekermi şeker bişey!
Hemen klimayı açtım halının üzerine 3 kat örtü yaydım (her ihtimale karşı:)
Kapı çaldı Ceren çığlık atarak merdivenlerden çıkıyor,
Bütün gece bir uyudu, bir oynadı bizimle bızdık çok tatlıydı...
Hasta olan Ceren için çok moral oldu.
Koca göbekli minik yavruyu çok sevdik:)

20 Aralık 2012 Perşembe

Su çiçeği

İlk çocuk hastalığımıza yakalandık...
Dün sabah Cerenin bacağında minicik bir kabarcık gördüm.
Emin olamadım okula gönderdim, gün içinde öğretmenleri ile görüştüm okulda su çiçeği vakaları varmış.
Ama Öğretmenleri sanki müjdeli bir haber veriyormuşcasına "gözünüz aydın Burcu hanım suçiçeği olmuşsunuz" dediler...
Anlam veremedim ama sürekli ne kadar erken çıkarsa okadar iyi nasılsa bunlar çıkacak okuldan önce olması çok daha iyi çocuk için diye beni teselli ettiler.
Kalakaldım, öyle bir anlatışları vardı ki neredeyse kızım suçiçeği oldu diye sevinecektim.
Anneanne hemen okuldan alıp hastaneye götürdü. Dr. yeni başlamış ama kaşıntı gidecerici bir iki ilaç yazayım demiş.
Ve böylelikle dünden beri bir tane kolunda, bir tane elinde diye artan kabarcıklarımızı sayıyoruz.
Umarım kolayca atlatırız...

17 Aralık 2012 Pazartesi

Canımmm kızım:)


Canım kızımın öğretmenler gününde okul arkadaşları ile çektirdiği fotoğrafı:)) Okulun web sitesinde tesadüfen bulduk bu fotoğrafı, görünce çok duygulandım, onun yanında biz olmadan da bir hayatının olması garip geliyor:) 
( önde en sağdan 2. pembe süveyterli olan:)



3 Aralık 2012 Pazartesi

Ceren'in Tarak Dansı :)


Bale okuluna gitmek için hazırlanan Ceren anneyi banyo kapısında beklerken sıkılırsa ne yapar???
TARAK DANSI:)

Işıl ışıl her yer..

Yılbaşı yaklaşırken, ışıl ışıl aydınlatıp süslüyorlar ya her yeri bayılıyorum :)) Canım arkadaşım Hilal ve biz...

26 Kasım 2012 Pazartesi

Ceren'in İlk Öğretmenler Günü...

Bu cumartesi Ceren ilk öğretmenler gününü Öğretmeni Natali'yle kutladı. Öğretmenide çok sevindi. Bende bu kareyi ölümsüzleştirmek istedim. Bu haftasonu benim için bol temzilik, yazlık kışlık ayırma işleriyle geçti, Kürşat için cumartesi geceden başlayan pazar akşama kadar süren kamp ve balık keyfiyle, Ceren içinse bol dinlence ve oyunla... Pazar akşamı Dostlarda dinlence akşam evin yolunu zor bulup uyumaca:)) (Cerenin Karahan'la karşılaşması görülmeye değerdi tam bir kavuşma:))) Pazarteside yeni bir haftaya başlamaca!
(Yok daha perçem kestirmedim ama niyetim var sadece bilgisayarda deneyip nasıl oluyomuş diye bakıyorum:))

19 Kasım 2012 Pazartesi

Haftasonuu

Haftasonu çook keyifli geçti yine arkadaşlarla, Cumartesi rutin bale derslerimiz vardı, Bu cumartesi bir değişiklik yapıp anneannemizle gittik ordan yemek, alışveriş ve biraz kuaför:)) Annemle yanyana gelince mutlaka yaptığımız 3 şey:) Allahtan kuaför saati Cerencik uyumuştu. Pazar sabah arkadaşlarla geç kahvaltı yaptık, çocuklar yanyana gelince çok eğleniyor, erkeklerinde muhabbetine doyum olmuyor. Anlayacağınız yin güzel ve keyifli bir pazardı. Akşamda Alişin doğumgünü, asla kaçıramayız. Biricik dostlarımız Özgür ve Ebrunun biricik Oğlu. Küçük kızları Zeynep kolunu kırmış ona canımız çok sıkıldı ama minicik kolu hemen iyileşecek demiş dr. En sonda ki foto güzel iki kardeşin.

12 Kasım 2012 Pazartesi

Hoşgeldin Ela bebek!

Canım arkadaşım biricik kardeşim Özgemin bebeği... Doğduğundan beri içim içime sığmıyor bir kızımız daha oldu diye, Ve en sonunda gidebildim Ankara'ya. Büyük karşılaşma benim mis kokulu bebeğimi kucağıma alışım, o minicik yüzü kocaman gözleriyle bana buğulu buğulu bakışı... Omuzumda uykuya dalması... Hiç unutamayacağım anlar yaşadım Seni çok seviyorum Ela. İyi ki geldin, Hoşgeldin bebek... (O kadar dalmışız ki Ela'ya bir kare bile fotoğraf çekmek aklımıza gelmedi beraber Özgeyle. :)

7 Kasım 2012 Çarşamba

Yumuş yumuş Ceren

Ceren'e her kış boyuna göre aldığımız bu pijamadan bu senede aldık:) Onu giydiğinde oyuncak bir ayıcık gibi yumuşacık oluyor, dün gece koltukta kızım çizgi film seyrederken azıcık sarılayım dedim ben ondan önce uykuya dalmışım:)) Haydi Ceren "yıldız ol" dediğimde de böyle ellerini kaldırıp kocaman gülmüyormu, bayılıyorum. sadece Mother Care'larda bulabildiğim bu ayaklı tulumlardan seneyede alabileceğiz bu sene 4-5 yaş aldık seneye 6-7 yaş için olanlarda varmış. Görünce çok sevindim:) Hem çok rahat, hem sıcacık, hem de yumuşacık:) Küçük ayaklarını yorganın altına sokmamakta ısrarcıysa bebişiniz, bu tulumları şiddetle tavsiye ederim. Sevgiler.
Ta ta ta taaaaam işte yıldız Ceereeeen!:)
Budaaa geçen yılın yıldızı:)

5 Kasım 2012 Pazartesi

Dostlarla Pazar..

Yoğun bir Cumartesiden sonra, Pazar sabah Öznurlarda yaptığımız muhteşem kahvaltıyla günümüze başladık. Kahvaltıdan sonra Serkan'ın Tenis maçına giden erkekler, evi boş bulup bol bol dedikodu edip dans eden kızlar, durmadan çeşitli oyunlar icad eden Ege ve Ceren, çok keyifli saatler geçirdik. Maç sonu arabalara binip balık ekmek yemek üzere çıktığımızda güneş bize veda etmeye başlamıştı. Ama bizi durduramayan karanlık yaktığımız ateşle aydınlandı:) Hamsi tava ve yılın ilk portakalı çok güzeldi.. Ateş başında yine duramayıp kızlarla epey dans ettik:) Bütün haftasonu şekerliği üstünde olan Ceren inatla tek kare fotoğraf çektirmedi bana. Bir karede arkamızdan bakmış ama:)

30 Ekim 2012 Salı

Bayram:)

Bir bayram daha geçirdik.. Bu uzun bayram tatilini ailemizle dostlarımızla beraber geçirdik. Bayram şekerim bana pozlar vererek fotolar çektirdi. Kuzucuk ve dostlarla gezerek Antalya'nın hala keşfetmediğimiz yerlerini gördük. Bu şehri seviyorum.. Ayrıca herkesin Cumhuriyet bayramınıda kutlarım. Sevgiler...

21 Ekim 2012 Pazar

Yeşil Vaha 2

Eveet geçen haftadan tadı damağımızda kalan at gezintisi ve kahvaltıyı kızlarla bu hafta tekrar yapalım dedik. Tereyağlı, kaşarlı bazmanalar, çeşit çeşit kahvaltılar ve yediklerimizi yakacağımız bir at turu. Ancak hava şartları pek de bize uymadı bu pazar, o yağmur ve fırtınaya rağmen tüm kararlılığımızla gittiğimiz yeşil vaha'da bastıran yağmurla oturduğumuz kamelyada mahsur kaldık:))O yağmurla bizim at sevdasıda bu hafta suya düştü.. Ceviz kadar yağan dolunun altında kamelyanın tüm fermuarlarını sıkıca kapatıp kömürlü semaverimizi ortamıza alıp kızlarla şarkı söylemekte ayrı bir keyif:)) Ege, Ceren ve Ela üç sıkı arkadaşta çok eğlendiler, şarkılar söylediler, dans ettiller yağmur ara ara hafiflediğinde kozalak toplayıp kertenkele peşinde koştular. Onları çook seviyorum ve büyüdüklerini görmek için sabırsızlanıyorum!

16 Ekim 2012 Salı

Ödülüm:)

Sevgili "o bir anne" benim için bir ödül göndermiş çok sevindiiim:) bu bloger izleyicilerini arttırmak için yapılan hoş bir etkinlik . Şimdi bende 4 güzel bloger izleyicimi seçerek bu kervana katılıyorum. "sonsuz dekorasyon" , "momsblognote" , "Mihri Peri" , "Demlenmiş Yaşam Öyküleri" Sevgiler....

15 Ekim 2012 Pazartesi

YEŞİL VAHA

Cumartesi geceden sonra pazar için arkadaşlarla güzel bir kahvaltı yapalım dedik. Antalya Çakırlar tarafında "Yeşil Vaha" diye bir yer varmış oraya gidelim dediler. Daha arabayı park ederken ne göreyim, Burada da atlar varmış, yiiihuuuuuuu!!!! Geçen haftadan beri fırsatını uydurup bu haftada ata binmek istiyorum diye yanıp tutuşan ben atları dibimde görünce nasıl sevindim anlatamam. Hemen kahvaltımızı güzelce yaptık ve atlara gittik. Önce çook güzel bembeyaz bir ata bindim, dolaştık ama at çok yavaştı. Görevli bana herkes binsin seni prensese bindirelim o zaman dedi:))) Yaşasııın! Prenses kahverengi muhteşem bir at onunla koşabilirsin dediler. Kürşat atı hızlandırdı sonra bıraktı, yanımdan ayrılmadı eskortluk yaptı bende mutluluktan prensesle uçtum:))) Biz ata binerken kızımda etraftaki kemikleri toplayıp arkeolog edasıyla müze yapıp bize tek tek gösterdi. Sonra prensese Kürşat bindi e tabii o dört nala tozu toprağa katarak bize bir muhteşem bir gösteri yaptı:) Anlayacağınız süper bi haftasonuydu. Heryerim ağrıyor ama değerdi...:)

ben galiba sadece taşıyıcı anneyim :P

ben galiba sadece taşıyıcı anneyim :P
dün bu programda makinenin anneye %8 oranında daha çok benziyor yazmasını hazmedemeyen babamız oturmuş bugün photoshopta bana böyle bir süpriz yapmış artık %90 oranında babamıza daha çok benziyoruz :D